Şimdi baştan şunu söyleyeyim; ben devam filmlerine tamamen karşı bi insanım. Bir filmin devam edebilmesi ve bu devamın hikaye kopukluğu olmadan tıkır tıkır işleyebilmesi için, filmde ve senaryoda 3 unsur ararım:
1) Kendi evrenini yaratabilmesi
2) Kendi kurallarını koyabilmesi
3) Hikayenin akışı ve sonlandırılması için gerçekten bir devam filmine ihtiyaç oluşu.
Şimdi yukarıda aradığım unsurlara bakınca "Saw" serisi hepsini benliğinde taşıyor. Pekala, ilk film yeterli olabilir, "Saw" bir evren olarak yaratılmayabilir ve tadında bırakılabilirdi, buna sonuna kadar katılıyorum. Amma velakin, "Saw" ı izleyen filmler, bize Jigsaw'ı tanıma olanağı sağladı.
Onun sinsice işleyen beynine belki biraz olsun girebildik ve bu oyunları hazırlama amacını hem duygusal, hem de mantıksal olarak anlayabildik. Serinin kötü filmi var mıydı derseniz, açıkçası hiç bir filmi "kötü" olarak nitelendiremiyorum şöyle bir geriye dönüp bakınca. Tabii ki vasat filmler oldu, ilk filmin başarısının üstüne geçmeye çalışan ve bunu başarabilen filmlerde oldu aynı zamanda. Ama bizim önümüzde şimdi serinin 6. filmi var. Bakalım neler olmuş...
Onun sinsice işleyen beynine belki biraz olsun girebildik ve bu oyunları hazırlama amacını hem duygusal, hem de mantıksal olarak anlayabildik. Serinin kötü filmi var mıydı derseniz, açıkçası hiç bir filmi "kötü" olarak nitelendiremiyorum şöyle bir geriye dönüp bakınca. Tabii ki vasat filmler oldu, ilk filmin başarısının üstüne geçmeye çalışan ve bunu başarabilen filmlerde oldu aynı zamanda. Ama bizim önümüzde şimdi serinin 6. filmi var. Bakalım neler olmuş...
Jigsaw'ın öldürülmesinin üstünden uzunca bir zaman geçmiş, yerine bıraktığı varisi Ajan Hoffman onun izinde cinayetleri sürdürmektedir. Ancak 5. filmde gördüğümüz üzere, Jigsaw ölmeden önce karısına bir kutu bırakmıştır ve bu kutunun içeriğini 5. filmde öğrenememişizdir. İşte "Saw 6" tam burada olay örgüsüne girişini yapıyor ve hedeflediği soruları cevaplandırmadan peşlerini bırakmıyor.
Bu sefer "Saw" serisi hafiften politik olaylara da değinmiş. Belki Michael Moore'un "Capitalism : A Love Story" filminin başarısının ardından artık böyle işlerin sattığını düşündüklerinden olabilir. Ama iyi ki de yapmış çünkü bu şekilde film daha dolu ve daha anlamlı duruyor. Açıkçası, politik konuların abartılarak veya önemsenmeyerek değil de, tam tadında işlendiğini düşünüyorum.
Filmi izlerken, Jigsaw'ın geçmişi hakkında bilmediğimiz şeyler ortaya çıkıyor ve ölmesine rağmen hala oyunu nasıl elinde tuttuğunu görebiliyoruz. Aslında bu etkileyici bir şey tabii ki, sonuçta ileri derecede kanser olmuş yaşlı bir seri katilden bahsediyoruz. Zekasının daha ne kadar ileri gidebileceğini düşünmek bile izlerken tüylerinizi ürpertiyor.
Bu filmde bir diğer şahit olduğumuz konu, Jigsaw'ın mirasının paylaşılamaması. Tabii ki bu denli cani bir seri katilin miras konusu da hayli kanlı oluyor dolasıyla. "Saw" serisine yeni adım atmış yönetmenimiz Kevin Greutert, görevini bir hayli büyük bir başarıyla yerine getiriyor. Eski filmlere bağladığı serinin 6. ayağı, kafamızdaki soru işaretlerine tatmin edici cevaplar vermekle kalmayıp, belki de en sağlam oyun senaryosuyla karşımıza çıkıyor.
"Saw", artık kendi evrenini yaratmış ve bu evreni oturtmuş bir seri. Tüm karakterler gelişme süreçlerini sona erdirip, filmin içinde büyümeye başlamışlar artık. Bu açıdan Greubert'in yönetmenliği kesinlikle seriye yeni bir soluk getirmekte. Ayrıca Charlie Clouser'ın müzikleri serinin her filminde daha bir güçleniyor sanki. Bu filmdeki elektronik denemeleri gerçekten kulak kabartmaya fazlasıyla değecek cinste.
Filmin "oyun"undan da biraz söz etmekte fayda var; Jigsaw'ın ölmeden önce bağlı olduğu sigorta şirketi, onun kanser tedavilerini kabul etmemiş ve ödemeyi reddetmiştir. Jigsaw'ın aklında artık bu idam fermanı imzalayan insanlara acı çektirmek vardır. Ölmeden önce karısına bıraktığı kutudan 6 zarf çıkar, son oyunda bu 6 kişinin hayata karşı isteklerinin test edilmesini istemektedir. Ancak Hoffman ve karısı Jill arasında çıkan miras kavgaları oyunu asıl amacından saptırıp, bir güç gösterisi haline sokmaya başlar...
Filmin "oyun"undan da biraz söz etmekte fayda var; Jigsaw'ın ölmeden önce bağlı olduğu sigorta şirketi, onun kanser tedavilerini kabul etmemiş ve ödemeyi reddetmiştir. Jigsaw'ın aklında artık bu idam fermanı imzalayan insanlara acı çektirmek vardır. Ölmeden önce karısına bıraktığı kutudan 6 zarf çıkar, son oyunda bu 6 kişinin hayata karşı isteklerinin test edilmesini istemektedir. Ancak Hoffman ve karısı Jill arasında çıkan miras kavgaları oyunu asıl amacından saptırıp, bir güç gösterisi haline sokmaya başlar...
"Saw" hakkında oldukça fazla şey duydum. "Çok iyi abi, sonuna kadar devam etsin" diyenlerden tutun da, "Abarttılar, bokunu çıkarttılar" diyenlere kadar. İşte, bu film "Abarttılar" diyenlere cevap olsun diyorum sadece. Serinin hayranları zaten filmi çoktan izlemişlerdir, ama sırf bu filmi izleyebilmek ve bu evreni tecrübe edebilmek için, başlamayanların en kısa zamanda bir yerinden tutmasında fayda var. Sinema dünyasının en büyük gerilim şaheserini ve en zeki seri katilinin hikayelerini kaçırmayı kimseye tavsiye etmiyorum....